10 Eylül 2025 Çarşamba

Ümit Özdağ, Hakaret Davasında Net Mesajlar-Yılmaz Parlar

 ANASAYFA    EKONOMİ    TURİZM    SAĞLIK    GÜNCEL    SİYASET    BİLİŞİM   MÜZİK    MODA    ENERJİ    DÜNYA    MAGAZİN    KİTAP    SİNEMA     GIDA     SPOR    EMLAK    OTOMOTİV     KÜLTÜR SANAT 

Zafer Partisi Lideri Özdağ, Hakaret Davasında Sakin ve Net Mesajlar Verdi

Bilim İnsanı Tavrı, Özdağ’ın Sükûneti Mahkemeye Damga Vurdu

Ümit Özdağ’dan Nezaket ve Kararlılık Mesajı

Bir bilim insanının vakarını, bir liderin sorumluluğunu ve bir dava adamının sabrını aynı anda gözlemledim. Bu, sadece bir mahkeme günü değil; Türk demokrasisinin vicdanına düşen sarsıcı bir kayıttı.

Demokraside Eleştiri Yasak Olamaz

Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ hakkında, “Cumhurbaşkanına alenen hakaret” iddiasıyla açılan davanın ikinci duruşması 10 Eylül 2025 Salı günü Çağlayan Adliyesi 35. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Küçük salonda avukatların yanı sıra basın mensubu olarak tek başına izleyen bir gazeteci olarak şunu söylemeliyim; Özdağ’ın sakin, güven veren ve berrak konuşması, suçlamaların gerçeklikle bağdaşmadığını gözler önüne serdi.

Zafer Partisi Lideri Özdağ, Hakaret Davasında Huzurlu ve Kararlıydı

Bir profesörün hakaret etmesi düşünülemez. Özdağ’ın açıklamaları, aslında sadece Cumhurbaşkanına değil, herhangi bir siyasetçiye yönelik eleştirinin bile siyasetin doğal parçası olması gerektiğini ortaya koyuyordu.

Mahkeme Sonunda Nezaket Dersi

Duruşma bitiminde Özdağ’ın karşı tarafın avukatıyla tokalaşması, salona damga vurdu. Bu davranış, hukukun gerilimli atmosferinde bir bilim insanının nezaketini ve bir siyasetçinin hoşgörüsünü simgeledi.

Eleştirinin sertliğine rağmen insani değerlerin ayakta kalabileceğini göstermesi bakımından unutulmaz bir an oldu.

“Hukuk Sistemi Ağır Baskı Altında”

Duruşma sonrası yaptığı açıklamada Özdağ, süreci “düşman ceza hukuku” uygulaması olarak değerlendirdi:

“Bu bir hukuk süreci değil; siyasetin baskı altına alındığı bir süreçtir. Türkiye’de hukuk sistemi ağır baskı altındadır. Biz muhalefete mensup insanlar, bu ülkenin ikinci sınıf vatandaşları değiliz. Adaletin olmadığı devlet, devlet değildir.”

Özdağ’ın sözleri, yalnızca bir savunma değil; demokrasi ve adalet mücadelesinin pusulası gibiydi.

Adliye Çıkışında Güçlü Dayanışma

Çağlayan’daki Adliye Sarayına Anadolu’dan gelen İl Başkanları, İstanbul İl ve tüm İlçe Başkanları da katılım sağladılar.

Liderlerini yalnız bırakmayan bu topluluk, siyasetin sadece hukuk mücadelesiyle değil, teşkilat dayanışmasıyla da güçlendiğini gösterdi.

Zafer Partisi’nden Birlik Tablosu

Adliye sonrasında İstanbul İl Başkanı Hakan Akşit ve Başkan Yardımcısı Namık Öztürk ev sahipliğinde İstanbul İl Başkanlığı merkez Binadaki yapılan kısa toplantıda ilçe başkanları çalışmalarını birbirleriyle paylaştı. Bu tablo, Zafer Partisi’nin örgütsel dinamizmini ve sahadaki kararlılığını yansıttı.

Ümit Özdağ’ın mahkemedeki hali, bir siyasetçiden çok bir bilim insanının vakarını yansıtıyordu. Siyasi nezaket, hoşgörü ve hukuk mücadelesi aynı çerçevede birleşti. Bu dava, tarihe yalnızca bir suç isnadı olarak değil; adalet arayışının sembolü olarak geçecektir.

Davanın üçüncü duruşması ise 24 Aralık 2025 tarihine ertelendi.

yilmazparlar@yahoo.com